Skip to main content

فَلَمَّا ذَهَبُوْا بِهٖ وَاَجْمَعُوْٓا اَنْ يَّجْعَلُوْهُ فِيْ غَيٰبَتِ الْجُبِّۚ وَاَوْحَيْنَآ اِلَيْهِ لَتُنَبِّئَنَّهُمْ بِاَمْرِهِمْ هٰذَا وَهُمْ لَا يَشْعُرُوْنَ  ( يوسف: ١٥ )

So when
فَلَمَّا
nihayet
they took him
ذَهَبُوا۟
götürdüler
they took him
بِهِۦ
onu
and agreed
وَأَجْمَعُوٓا۟
ve karar verdiler
that they put him
أَن يَجْعَلُوهُ
atmaya
in (the) bottom
فِى غَيَٰبَتِ
dibine
(of) the well
ٱلْجُبِّۚ
kuyunun
But We inspired
وَأَوْحَيْنَآ
ve biz vahyettik
to him
إِلَيْهِ
O'na
"Surely, you will inform them
لَتُنَبِّئَنَّهُم
andolsun haber vereceksin
about this affair
بِأَمْرِهِمْ
onların işlerini
about this affair
هَٰذَا
bu
while they
وَهُمْ
ve onlar
(do) not
لَا
hiç değillerken
perceive"
يَشْعُرُونَ
farkında

felemmâ ẕehebû bihî veecme`û ey yec`alûhü fî gayâbeti-lcübb. veevḥaynâ ileyhi letünebbiennehüm biemrihim hâẕâ vehüm lâ yeş`urûn. (Yūsuf 12:15)

Diyanet Isleri:

Yusuf'u oturup bir kuyunun derinliklerine bırakmayı kararlaştırdılar. Biz ona, kardeşlerinin bu işlerini kendileri farkına varmadan haber vereceksin, diye vahyettik.

English Sahih:

So when they took him [out] and agreed to put him into the bottom of the well... But We inspired to him, "You will surely inform them [someday] about this affair of theirs while they do not perceive [your identity]." ([12] Yusuf : 15)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sonucu onu götürüp kuyuya atmaya hep beraber karar verdikleri zaman ona, andolsun ki farkında bile olmadıkları bir anda şu yaptıklarını haber vereceksin onlara diye vahyetmiştik.