Skip to main content

ٱلَّذِينَ
onlar ki
كَانَتْ
idi
أَعْيُنُهُمْ
gözleri
فِى
içinde
غِطَآءٍ
perde
عَن
karşı
ذِكْرِى
beni anmaya
وَكَانُوا۟
ve idiler
لَا يَسْتَطِيعُونَ
tahammül edemez
سَمْعًا
(Kur'an'ı) dinlemeğe

elleẕîne kânet a`yünühüm fî giṭâin `an ẕikrî vekânû lâ yesteṭî`ûne sem`â.

Gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki!

Tefsir

أَفَحَسِبَ
mi sandılar?
ٱلَّذِينَ
o
كَفَرُوٓا۟
inkarcılar
أَن يَتَّخِذُوا۟
kendilerine edineceklerini
عِبَادِى
kullarımı
مِن دُونِىٓ
benden ayrı olarak
أَوْلِيَآءَۚ
veliler (dost)
إِنَّآ
şüphesiz biz
أَعْتَدْنَا
hazırladık
جَهَنَّمَ
cehennemi
لِلْكَٰفِرِينَ
kafirlere
نُزُلًا
konak olarak

efeḥasibe-lleẕîne keferû ey yetteḫiẕû `ibâdî min dûnî evliyâ'. innâ a`tednâ cehenneme lilkâfirîne nüzülâ.

İnkar edenler, Beni bırakıp da kullarımı dost edinmelerini yeterli mi sandılar? Doğrusu biz cehennemi inkarcılara konak olarak hazırladık.

Tefsir

قُلْ
de ki
هَلْ
mi?
نُنَبِّئُكُم
size söyleyeyim
بِٱلْأَخْسَرِينَ
en çok ziyana uğrayanları
أَعْمَٰلًا
işleri bakımından

ḳul hel nünebbiüküm bil'aḫserîne a`mâlâ.

"Size, amelce en çok kayıpta bulunanları haber verelim mi?" de.

Tefsir

ٱلَّذِينَ
onların
ضَلَّ
boşa gider
سَعْيُهُمْ
bütün çabaları
فِى ٱلْحَيَوٰةِ
hayatında
ٱلدُّنْيَا
dünya
وَهُمْ
ve kendileri de
يَحْسَبُونَ
sanırlar
أَنَّهُمْ
kendilerinin
يُحْسِنُونَ
iyi yaptıklarını
صُنْعًا
işlerini

elleẕîne ḍalle sa`yühüm fi-lḥayâti-ddünyâ vehüm yaḥsebûne ennehüm yuḥsinûne ṣun`â.

Dünya hayatında, çalışmaları boşa gitmiştir, oysa onlar güzel iş yaptıklarını sanıyorlardı.

Tefsir

أُو۟لَٰٓئِكَ
işte onlar
ٱلَّذِينَ
kimselerdir
كَفَرُوا۟
inkar eden
بِـَٔايَٰتِ
ayetlerini
رَبِّهِمْ
Rablerinin
وَلِقَآئِهِۦ
ve O'na kavuşmayı
فَحَبِطَتْ
bu yüzden boşa çıkar
أَعْمَٰلُهُمْ
eylemleri
فَلَا نُقِيمُ
kurmayız
لَهُمْ
onlar için
يَوْمَ
günü
ٱلْقِيَٰمَةِ
kıyamet
وَزْنًا
bir terazi

ülâike-lleẕîne keferû biâyâti rabbihim veliḳâihî feḥabiṭat a`mâlühüm felâ nüḳîmü lehüm yevme-lḳiyâmeti veznâ.

Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü Biz onlara değer vermeyeceğiz.

Tefsir

ذَٰلِكَ
işte bu
جَزَآؤُهُمْ
onların cezası
جَهَنَّمُ
cehennemdir
بِمَا
sebebiyle
كَفَرُوا۟
inkarları
وَٱتَّخَذُوٓا۟
ve edinmeleri
ءَايَٰتِى
ayetlerimi
وَرُسُلِى
ve elçilerimi
هُزُوًا
eğlence

ẕâlike cezâühüm cehennemü bimâ keferû vetteḫaẕû âyâtî verusülî hüzüvâ.

İşte onların cezası; inkarlarına, peygamberlerimi ve ayetlerimi alaya almalarına karşılık olarak, cehennemdir.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
ٱلَّذِينَ
kimseler
ءَامَنُوا۟
iman eden
وَعَمِلُوا۟
ve yapanlar
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
iyi işler
كَانَتْ لَهُمْ
onlar için vardır
جَنَّٰتُ
cennetleri
ٱلْفِرْدَوْسِ
Firdevs
نُزُلًا
konak olarak

inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti kânet lehüm cennâtü-lfirdevsi nüzülâ.

Ama inanıp yararlı iş işleyenlerin konakları Firdevs cennetleridir.

Tefsir

خَٰلِدِينَ
sürekli kalacaklardır
فِيهَا
orada
لَا
hiç
يَبْغُونَ
istemezler
عَنْهَا
oradan
حِوَلًا
ayrılmak

ḫâlidîne fîhâ lâ yebgûne `anhâ ḥivelâ.

Orada temelli kalırlar, başka bir yere gitmek istemezler.

Tefsir

قُل
de ki
لَّوْ
şayet
كَانَ
olsa
ٱلْبَحْرُ
deniz
مِدَادًا
mürekkep
لِّكَلِمَٰتِ
sözleri(ni yazmak) için
رَبِّى
Rabbimin
لَنَفِدَ
tükenir
ٱلْبَحْرُ
deniz
قَبْلَ
önce
أَن تَنفَدَ
tükenmeden
كَلِمَٰتُ
sözleri
رَبِّى
Rabbimin
وَلَوْ
ve şayet
جِئْنَا
getirsek bile
بِمِثْلِهِۦ
bir o kadarını daha
مَدَدًا
yardım için

ḳul lev kâne-lbaḥru midâdel likelimâti rabbî lenefide-lbaḥru ḳable en tenfede kelimâtü rabbî velev ci'nâ bimiŝlihî mededâ.

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden denizler tükenirdi."

Tefsir

قُلْ
de ki
إِنَّمَآ
şüphesiz
أَنَا۠
ben de
بَشَرٌ
bir insanım
مِّثْلُكُمْ
sizin gibi
يُوحَىٰٓ
vahyolunuyor
إِلَىَّ
bana
أَنَّمَآ
şüphesiz
إِلَٰهُكُمْ
Tanrınız
إِلَٰهٌ
Tanrıdır
وَٰحِدٌۖ
bir tek
فَمَن
o halde kim
كَانَ
ise
يَرْجُوا۟
arzu eder
لِقَآءَ
kavuşmayı
رَبِّهِۦ
Rabbine
فَلْيَعْمَلْ
yapsın
عَمَلًا
iş(ler)
صَٰلِحًا
iyi
وَلَا
ve asla
يُشْرِكْ
ortak etmesin
بِعِبَادَةِ
(yaptığı) ibadete
رَبِّهِۦٓ
Rabbine
أَحَدًۢا
(hiç) kimseyi

ḳul innemâ ene beşerum miŝlüküm yûḥâ ileyye ennemâ ilâhüküm ilâhüv vâḥid. femen kâne yercû liḳâe rabbihî felya`mel `amelen ṣâliḥav velâ yüşrik bi`ibâdeti rabbihî eḥadâ.

De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım; ancak bana tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Rabbine kavuşmayı uman kimse yararlı iş işleşin ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın."

Tefsir